Köşemdeki bu kanlı çocuk ayakkabısı fotoğrafı, önceki akşam çoğu çocuk yaklaşık 500 Filistinlinin hayatını kaybettiği İsrail tarafından bombalanan Gazze'deki hastaneden çekilmiş...

Medyalara düşen, yürekleri dağlayıcı görüntüler arasında en masumu oydu...

O çok sevdiği spor ayakkabısıyla sokaklarda anne babasıyla el ele yürümek, parklarda koşup oynamak hayali kuran küçük çocuk şimdi cennette...

Belki de anne babası da onunla birlikte...

Gördüğümden beri gözlerimin önünden gitmiyor o kanlı ayakkabının görüntüsü...

Kaderinin düğümlediği bağcıkları çözülmemiş, yanı başında minicik çorapları, o da kan içinde...

Bu ne vicdansızlıktır bu nasıl bir duyarsızlıktır, anlamak mümkün değil...

Bir gün, Filistin'de yaşananları anlatan soykırım müzesi yapılırsa, o ayakkabıları müzenin giriş kapısına asmalı!

Ne yazık ki, Gazze'de İsrail olmuş Azrail!

Ne savaş kurallarını dinliyor ne uluslararası hukuku, ne vicdanları...

Hastaneleri bile bombalayacak, çocukları öldürecek kadar gözü dönmüş durumda...

Sırtını dayamış yangına benzin dökmeyi seven ABD'ye, İngiltere'ye, Fransa'ya; devlet değil adeta kan kusan bir terör örgütü gibi davranıyor...

Ve dünya, işlenen bu insanlık suçunu katliamı, soykırımı sadece izliyor, gözleri kapalı!

Kınama, üzüntü, sağduyu mesajlarıyla, demeçleriyle geçiştiriyorlar, tepkileri...

Hani nerede attıkları zaman mangalda kül bırakmayan o uluslararası barış kuruluşları, savaş karşıtı, demokrasi ve insan hakları savunucusu sivil toplum örgütleri?

Niye izliyorlar?

Çünkü, Orta Doğu'da oynanan bir orta oyundur...

Geleneksel kanlı oyunu yazanlar, perdenin önünde oynayan kuklalar da bellidir, onları oynatan gölgedekiler de, alkışlayanlar da!

Acı ama gerçek...

Kanlı spor ayakkabıların numarası, markası, rengi değişir, kaderi değişmez bölgede yaşayan o masum çocukların!

Kudüs'ün özellikle biz Müslümanlar için manevi değeri, tarihsel önemi çok başka...

Filistin halkına sahip çıkalım fakat uyanık da olalım millet ve devlet olarak, biz de bu kanlı oyuna gelmeyelim!

Bizi de perdenin önüne çekmek, bataklığa sokmak, bölgedeki yangını büyütmek isteyenlerin sinsi tuzağına düşmeyelim!

Gazze'de yaşanan drama, acıya, çaresizliğe tepkimizi koyalım ama gaza gelmeden yapalım bunu!

Hükümetimizin şu ana kadar bu konuda izlediği politika gayet yerindedir...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası alanda savaşı durdurma girişimleri sonuç vereceğine inanıyorum...

Sürekli olmasa da bölgede geçici barış sağlayacak, tansiyonu düşürecek tek ülke varsa o da Türkiye'dir...

Neden mi?

Bizden başka barışı düşünen yok ki!

Diğerlerinin hepsi selden kütük kapmanın derdinde!

Emperyalist ülkelerin genetiğinde var bu sömürgeci ruhu!