Bursa
Açık
24°
Başka Gazete

Mustafa Varank, Kayıhan Pala ve gerçekler...

2024.05.02 10:12 Son Güncellenme: 2024.05.02 10:53

Aşağıdaki satırları bu sütunlarda 2 Ekim 2023'te yayınladık:

"Bursa'da 17 ilçenin tamamında da oy kaybetmişti AK Parti.

Nilüfer'de 5, Yıldırım ve Osmangazi'de 7 puan civarında erime gerçekleşmişti.

AK Parti'nin her seçimde kendisine rekor destek veren İnegöl'de dahi 9 puan civarında oy kaybetmesi dikkat çekmişti.

Büyükşehir nezdinde verilen vaatlerin neredeyse tamamının yerine getirilmemesi, ilçe belediyeleri özelinde de hizmetlerin yetersizliği kuşkusuz oy kaybının önemli sebeplerindendi.

Bursa'da ikinci bölge birinci sıradan aday gösterilip milletvekili seçilen Mustafa Varank seçimden sonra açıkçası şehirde pek görülmedi.

Bursa'nın çözülmeyi bekleyen hayli fazla kronik sorunu varken, şu ana kadar kente dair gündeme geldiği tek husus, Vali'ye programlarda söz vermemesini es geçersek, bazısı tartışmalı çok sayıda inşaat projesine imza atan şirketin sahibi ile ABD'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın masasında fotoğraflar çektirmesiydi.

Türkiye deprem felaketini yeni yaşamışken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşaat usulsüzlüklerine asla izin verilmeyeceğini sıklıkla vurgularken; kent suçu niteliğindeki fahiş emsal iddiası bulunan son projesi Mimarlar Odası Bursa Şubesi tarafından yargıya taşınan şirketin sahibiyle, Varank aracılığıyla oluştuğu gözlenen masa fotoğrafları AK Parti'nin hanesine artı mı yazar yoksa eksi mi?

Cumhur İttifakı'nın büyük ortağı MHP'nin Bursa teşkilatları şehri perişan hâle getiren hormonlu inşaatlardan duyduğu ciddi rahatsızlığı yüksek perdeden dile getirmeye başlamışken üstelik, şaşırtıcı karşılandı Varank'ın bu hamlesi.

Nasıl yorumlamalıyız ABD'deki fotoğrafları şimdi...

Dündar'a mı, atışa geçen şirkete miydi Varank'ın desteği?

Varank'ın yine aynı şirketin tartışmalı bir projesinden ev tuttuğunun konuşulmasına ne söylenmeli?

Yeri gelmişken soralım sahi:

Varank'ın yakında ruhsat iptali davası açılması beklenen o tartışmalı projede oturmaya başladığı söylentisi gerçek mi?"

Evet, genel seçim ve sonrasında atılan adımlar aslında Bursa özelinde 31 Mart'taki neticenin habercisiydi.

Recep Tayyip Erdoğan, seçimi birinci tamamlamış nihayetinde ikinci turda da Cumhurbaşkanı seçilmişti ancak AK Parti'nin kalesi olarak görülen Bursa'da yaşadığı büyük oy kaybı dikkat çekiciydi.

Çevre Düzeni Planı yapmaktan dahi aciz; tutarsız ve vizyonsuz bir yerel siyasi iradenin elinde dört koldan talan edilen şehrin her geçen gün biraz daha artan trafik, su, hava, kentsel dönüşüm gibi ciddi sorunları popülizmle geçiştirilebilecek seviyeyi çoktan geçmişti.

Kentin kronikleşmiş problemlerinin hiçbirine çözüm üretilemedi.

Popülizmden vazgeçilmedi.

Ankara merkezli yatırımlarda da bir arpa boyu mesafe kat edilemedi.

Ardından az önce belirttiğimiz gibi Varank aracılığıyla oluştuğu gözlenen masa fotoğrafları kamuoyunun gündemine geldi!

Tüm bunların üzerine, verdiği vaatlerin neredeyse tamamını yerine getiremeyen Alinur Aktaş, halk istememesine rağmen bir kez daha Büyükşehir'e aday gösterildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçimden önce Bursa'daki aday tanıtım toplantısına katıldıktan sonra çıktığı canlı yayında aynen şunları söylemişti:

"Biz Bursa'da rakip olarak Alinur Aktaş'ı beklemiyorduk. İlk iş memnuniyet anketi yaptırıyoruz belediye bizde de olsa rakipte de olsa. O memnuniyet anketlerinde mevcut belediye başkanının durumu AK Parti'nin, MHP'nin adayı değiştirip, değiştirmeyeceğini gösteriyor. Aklın gereği olarak bir memnuniyetsizlik varsa şehirde partiler değiştiriyor, biz de öyle yapıyoruz. AK Parti'nin aday belirleme aklı kimse, neyse, hangi heyetse baktığında oraya adayı değiştirirdi. AK Parti seçmeninde dahi ciddi memnuniyetsizlik var, MHP'de var, muhalif seçmenin zaten sıtkı sıyrılmış oy alacak hali yok. Bu şartlarda yeniden Alinur Aktaş'ın aday gösterilmesi bir anda ibreyi lehimize baya bir attı."

Özgür Özel bu açıklamayı geçen 29 Şubat'ta yapmıştı...

Yani tablo açıktı.

Peki, aklın gereği olarak aday yapılmaması gerekirken Alinur Aktaş'ı tekrar kim aday yaptırdı?

Genel seçimden sonra ortadan kaybolan, çalışıyor algısı vermek için sosyal medyada sponsorlu paylaşımlara sarılan ithal Varank ve ekibi yerel seçime kısa süre kala tekrar ortaya çıktı.

Ancak 'ithal' eski Bakan'ın popülist söylemleri halkta yine karşılık bulmadı.

Varank'ın desteği ile aday olan Alinur Aktaş'la seçime giren AK Parti, Bursa'da tarihî bir bozguna uğradı.

Varank'ın önceki gün yaptığı sosyal medya paylaşımı ise Bursa'dan ne kadar kopuk olduğunu bir anlamda kanıtladı.

İthal eski Bakan, "CHP seçimden seçime makyaj yapar, vatandaşı kandırdıktan sonra çıkarına bakar. Unutmayın, çıkar siyaseti yapanlar asla iflah olmaz.." notuyla CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala'nın eşi Şafak Pala'nın Büyükşehir'de Daire Başkanı yapıldığına yönelik bir mesaj yayınladı.

Kayıhan Pala'yı da Şafak Pala'yı da Bursa kamuoyu yakından tanıyor.

Ancak 'ithal' olduğu için Varank, kim olduklarını bilmiyor...

Şafak Pala, Başkan Mustafa Bozbey ile Nilüfer'de de senelerce birlikte çalışmış, Kültür ve Kütüphane müdürlükleri yapmış ve ödül alan başarılı projelere imza atmıştı.

Kayıhan Pala ise milletvekili seçileli daha bir sene bile olmamıştı!

Şafak Pala'nın Daire Başkanı olmasını Kayıhan Pala'ya bağlamak tam da AK Parti'ye kaybettiren Varank'lık siyaset tarzıydı.

Bu ucuz algılı siyaset yaklaşımının sandıkta karşılığı olmadığı 31 Mart'ta ortaya çıktı.

Çıktı da anlaşılan hâlâ ders alınmadı!

Nepotizm sabıkası hayli kabarık ekolün baş temsilcilerinden biri olacaksınız...

Bursa'da nepotizmin dünyadaki en müşahhas örneği olan bir ucubede oturacaksınız...

O ucubenin bir benzerinin daha yapılmasına hiç ses çıkarmayacaksınız...

Kurduğu nepotizm ağı Balıkesir'e kadar uzanan anlayışı tekrar aday yaptıracaksınız...

Sonra da Bursa'da yapılmış belki de en liyakatli atamayı karalamaya çalışacaksınız...

Murathan Mungan'ın söylediği gibi Türkiye'de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız...

Ancak sandıkta hezimeti yaşarsınız!

Yeri gelmişken belirtelim; seçimden önce sahte diploma skandalıyla gündeme gelen, sandıkta tarihî fark yiyen Gökhan Dinçer'in AK Parti'nin Mudanya Adayı olmasında da Varank'ın payı olduğu siyasi kulislerde konuşuluyor.

Siyaseti şahsi siyasi ikballeri için değil, ilkeler doğrultusunda yapan ender isimlerden olan Kayıhan Pala'nın itibarsızlaştırılmaya çalışılmasının nedenini biraz daha açalım yazının sonunda...

Yerelde iktidarla kurulan rant ittifakına çomak soktu Pala.

Sosyal demokratlık kisvesi altında sayısız kent suçuna imza atan, milyarlarca liralık vurgun yapanlara karşı dimdik durdu.

Rantçı kadroların tasfiye edilmesi sürecinde önemli rol oynadı.

Türlü tehdit ve ahlaksız tekliflere karşı duruşundan hiç ödün vermedi.

Hâliyle sadece iktidarın değil yerelde onlarla rant ittifakı kuran, CHP içinde yapılanan sözde sosyal demokrat rantçı çevrelerin de bir numaralı hedefi hâline geldi.

Bakın, bazı milletvekillerine kimse ses çıkarmıyor.

Çünkü onlar emek, halk, hak, hukuk dedikleri kürsüden indikleri anda hemen rantçılarla iş tutuyor.

Yerel seçimden önce bazı büyük (!) sosyal demokratlar, Nilüfer'i geçen dönemde imar yolsuzluğunun başkenti hâline getirenleri tekrar aday yapmak dahi istiyor!

Kim ne kadar saldırırsa saldırsın; Kayıhan Pala'yı CHP örgütü de iyi biliyor, Bursa kamuoyu da...

31 Mart'taki netice ortada...

Halk artık rantçıların değil, kamunun hakkını koruyanın yanında!