Milyonların yüreğini yakan Kahramanmaraş merkezli depremlerde acı şekilde bir kez daha görmüştük Türkiye'yi felakete imar usulsüzlüklerinin sürüklediğini.

Geçmişten günümüze sayısız kent suçu işlenen Bursa'da inşaat rantının sonunu son afet de getirmedi.

Hormonlu yapılar azalacağına, fahiş emsalli projeler çoğalarak devam etti ne yazık ki...

Kentte süren inşaatların tamamının ruhsatı gözden geçirilmeliydi oysaki.

Akademik odalar sürece etkin şekilde dahil edilmeliydi.

İncelemeler tamamlanmadan yeni hormonlu yapıların yükselmesine müsaade edilmemeliydi.

Vatandaşa sosyal konut üretme, gerçek bir kentsel dönüşümü hayata geçirme amacı taşımayan; aksine yabancılara pazarlanmak için yurt dışı turlar düzenlenen, milyonlarca liraya satılan sözde lüks dairelerden oluşan projelerin, yangından mal kaçırırcasına bir an evvel tamamlanmaya çalışılması önlenmeliydi.

İlk olarak Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü harekete geçmeliydi.

Ancak yetkililerden bu yönde bir adım gelmedi.

Gelin, geçtiğimiz 2 Mart'ta bu sütunlarda yayınlanan "Bursa'da atış serbestmiş: 23 Nisan'daki dev projede fahiş emsal iddiası!" başlıklı yazımıza dönelim şimdi.

Aynen şu ifadelere yer vermiştik:

"23 Nisan mahallesinde devam eden devasa inşaatla ilgili elimize ulaşan ihbarı yukarıdaki bilgiler ışığında daha da dikkatle inceledik.

6496 ada 1 parselde, yabancılara pazarlanmak için yurt dışı turlar düzenlendiği söylenen inşaatın oldukça fahiş bir emsale sahip olduğu iddiasını araştırmak için Nilüfer Belediyesi'nin internet sitesinden söz konusu yerin imar durumunu sorguladım.

Parsel alanının 25.010,90 metrekare olduğunu gördüm.

Taban Alanı Kat Sayısı (T.A.K.S.) 0.50, K.A.K.S. (Emsal) ise 1.50 olarak karşıma çıktı.

Bahsettiğim ada parseldeki inşaat için kesilen ruhsata baktığımda ise 300738,3 metrekarelik bir inşaat alanı vardı!

Açıkçası bu tabloyu benim aklım almadı!

Parsel alanının 25.010,90 metrekare, T.A.K.S. 0.50, K.A.K.S. 1.50 olan bir yerde nasıl 300 bin metrekare inşaat ruhsatı mümkün olabiliyor!

Ruhsatın 2021'den sonra kesildiğini de belirtelim.

Yani yönetmeliğe göre plan özel notları da kurtarmıyor bu inşaat alanındaki fazlalığı...

23 Nisan'a 1644 bağımsız bölüm daha gelecek inşaat bittiğinde.

Mahalle zaten şu anda dahi sıkışmış vaziyette.

Arabaların oluşturacağı yoğunluk, trafiğin tamamen tıkanması...

Bir şehir böyle planlanır mı?

On binlerce insanın yaşamını yitirdiği depremlerden hiç ders almadınız mı?

Atışa geçen inşaatın yapı denetim firmasının İkol Yapı Denetim olduğunu da öğrendim.

İlgili yapı denetim firması, inşaat şirketi ya da belediye kamuoyunu aydınlatmalı.

Depremlerle ilgili yapılan yardımlar anlamlı.

Ancak felaket bölgesine destek olunurken fahiş emsalli inşaatlarla Bursa'da yeni felaketlere kapı aralanmamalı!

Downtown'un kimin için nasıl dönüştüğü ortadayken gerçek kentsel dönüşümler için uğraşılmalı.

Belediyelerle deprem sonrasında protokoller imzalayan akademik odalar da denetimlere inşaatı süren projelerden başlamalı.

Yeni kent suçları önlenmezse yapılacak çalışmaların anlamsız kalacağı unutulmamalı."

Yazının ardından sessizlik tercih edildi.

İlgililerden herhangi bir açıklama gelmedi...

27 Mart'ta yayınlanan yine bu sütunlarda yayınlanan "Dev projedeki fahiş emsal iddiası yargıya taşınıyor!" başlıklı yazıda ise kent suçu niteliğine bürünen fazla emsal kullanımıyla ilgili olarak akademik odaların harekete geçtiğini aktarmıştık.

Ve gelelim artık sıcak gelişmeye...

Yapılan incelemelerin ardından Mimarlar Odası Bursa Şubesi, 6496 ada 1 parseldeki inşaatla ilgili suç duyurusunda bulundu.

Bursa'da çok sayıda, bazısı tartışmalı inşaat projesine imza atan şirketin müteahhiti, proje müellifi, yapı denetim firması, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nde görevli bazı çalışanlar hakkında şikayetçi olundu.

Ayrıca Osmangazi'deki DOWNTOWN projesiyle ilgili de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu'nun ilgili belediyeden proje talebinde bulunduğunu, yapılacak incelemenin ardından o projeyle ilgili ruhsat iptali davası açılabileceğini de öğrendik.

Mimarlar Odası Bursa Şubesi, kent adına yine tarihî bir sorumluluğu üstlendi.

TMMOB, bu ülkenin vicdanı olduğunu bir kez daha tescilledi.

Bu ülke ve şehir, bu ülke ve şehrin aydınlık yüzü olan bilim insanlarına gerçekten çok şey borçlu.

Biz kendi adımıza; siyasi saiklerle hareket etmeyen, Bursa'nın daha fazla talan edilmemesi uğruna, tamamen gönüllülük esasıyla sürdürdükleri görevlerinde her türlü tehdit ve baskıya rağmen, çoğu zaman işlerinden de olma pahasına korkusuzca mücadele veren bilim insanlarını şükranla selamlıyoruz.

Başlıkta ifade ettiğimiz üzere top artık yargıda.

Bu ülkenin vicdanlı hâkim ve savcıları olduğunu da biliyoruz.

Yeni kent suçlarının işlenmemesi adına emsal olabilecek bir karara imza atılmasını temenni ediyoruz.

Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerini de iddiaları araştırmaya davet ediyoruz.